Dr. Şeyda Çelik Göksoy
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı
Uzmanlık eğitimi ve çalışma hayatı sürecinde, çok sayıda eğitim, seminer ve kongreye katıldı. Bu eğitimlerden öne çıkanlar;
• 2014-2016 yılları arasında Kognitif ve Davranış Terapileri Derneği tarafından düzenlenen ve Maria Ceu Salvador tarafından verilen Çocuk ve Ergenler için Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimini ve süpervizyonunu tamamladı.
• 2015-2016 yılları arasında Psikoterapi Komisyonu tarafından düzenlenen ‘’Psikodinamik Kuramlar Kursu’’ na katıldı.
• Kiddie-Sads Eğitimi (Okul çağı çocukları için duygulanım bozuklukları ve şizofreni görüşme çizelgesi- şimdi ve yaşam boyu versiyonu örneğinde yapılandırılmış görüşme teknikleri) tanısal değerlendirme eğitimi, 2016, Prof. Dr. Fatih ÜNAL
• 2022 yılında EMDRIA eğitmeni Roy Kiessling tarafından verilen Uluslararası Akredite EMDR 1. Ve 2. Düzey eğitimimi tamamladıktan sonra 2023 yılı itibari ile EMDRIA akredite EMDR terapisti oldu.
• Ann Beckley-Forest ve Annıe Monaco tarafından düzenlenen’ Let’s Play EMDR: Fundamentals of EMDR with Children’ eğitimine katılmıştır.
Danışanlarına daha kaliteli vakit ayırmak, çocuk, ergen ve aileleri daha iyi anlayabilmek ve yardımcı olabilmek içinEylül ayı itibari ile Kadıköy’de yer alan kendi muayenehanesinde danışan kabulüne başlayacaktır.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), çocuklarda ve yetişkinlerde görülebilen bir nörogelişimsel bozukluktur. DEHB’nin temel belirtileri genellikle dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüselliktir. Bu belirtiler kişilerin günlük yaşamlarını ve işlevlerini olumsuz yönde etkileyebilir.Çocuk ve ergenlerde %5-13 oranında görülmektedir. En sık görülen çocukluk çağı psikiyatrik sorunudur.
Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB), nörogelişimsel bir bozukluk olup, bireyin sosyal etkileşim, iletişim ve davranış alanlarında zorluklar yaşamasına neden olur. “Spektrum” kelimesi, bu bozukluğun geniş bir yelpazede farklı belirtileri ve şiddet derecelerini içerdiğini ifade eder. OSB, her bireyi farklı şekilde etkiler; bazı kişiler hafif belirtiler gösterirken, diğerleri daha ciddi zorluklarla karşılaşabilir.
Özgül Öğrenme Bozukluğu (ÖÖB), kişinin yaşına uygun okuma, yazma veya matematik alanlarındaki becerilerde belirgin ve ölçülebilir zorluklar yaşaması durumudur. Bu zorluklar, bireyin genel zekası ile uyumsuz şekilde belirginleşir ve genellikle çocukluk döneminde fark edilir.
Anksiyete bozuklukları, kişilerin aşırı endişe, korku veya kaygı hissettiği ve bu durumların günlük yaşamlarını etkilediği psikiyatrik bozukluklardır. Bu bozukluklar, kişilerin normal yaşam işlevlerini bozar ve sosyal, akademik veya iş performansını etkiler.
Anksiyete Bozuklukları klinik özelliklerine göre;
Özgül Fobi olarak değerlendirilir.
Tikler, ani, hızlı, tekrarlayıcı, irade dışı olarak gerçekleşen hareketler ya da seslerdir ve genellikle bedenin belirli bir bölgesinde, kaslarda meydana gelir. Tikler, normal bir davranışın bir parçasını taklit edebilir ve genellikle kısa süreli olur. Zamanla tiklerin hem şekli hem de sıklığı değişebilir. Bazen tiklere, rahatsız edici bedensel duyumlar eşlik eder ve tikin ortaya çıkması bu duyumları hafifletebilir.
Birçok çocuk üzgün veya moralsiz olduğu zamanlar yaşar. Zaman zaman üzüntü duymak büyümenin normal bir parçasıdır. Ancak, çocuklar üzgün, sinirli veya artık hiçbir şeyden zevk almıyorsa ve bu her gün tekrar ediyorsa, bu yaygın olarak depresyon olarak bilinen majör depresif bozukluktan muzdarip olduklarının bir işareti olabilir. Bazı insanlar yalnızca yetişkinlerin depresyona girdiğini düşünür. Aslında, çocuklar ve ergenler depresyon yaşayabilir ve çalışmalar bunun arttığını göstermektedir. Majör depresyon, kalıcı ve yaygın
üzüntü veya mutsuzluk, günlük aktivitelerden zevk alamama, sinirlilik ve olumsuz düşünme, enerji eksikliği, konsantrasyon zorluğu, iştah ve uyku bozuklukları gibi ilişkili semptomlarla karakterize epizodik, tekrarlayan bir bozukluktur. Belirtiler yaşa, cinsiyete, eğitime ve kültürel geçmişe göre değişebilir.
Birçok çocuk ara sıra onları rahatsız eden düşüncelere sahip olur ve eylemleri aslında mantıklı olmasa bile bu düşünceler hakkında bir şeyler yapmaları gerektiğini hissedebilirler. Örneğin, en sevdikleri kıyafeti giymediklerinde kötü bir şey olacağından endişe duyabilirler. Bazı çocuklar, onları görmezden gelmeye veya yok etmeye çalışsalar bile düşünceler ve belirli eylemleri yapma dürtüleri devam eder. Çocuklar, istenmeyen düşünceler ve düşünceler nedeniyle yapmak zorunda olduklarını hissettikleri davranışlar sık sık meydana geldiğinde, gün içinde çok fazla zamanlarını aldığında, aktivitelerini engellediğinde veya onları çok rahatsız ettiğinde obsessif-kompulsif bozukluk (OKB) tanısı alırlar. Bu istenmeyen ve rahatsız eden düşüncelere obsessyon, bu rahatsızlığı gidermek için yapılan davranışlara kompulsiyon denir.
…….
………