Birçok çocuk ara sıra onları rahatsız eden düşüncelere sahip olur ve eylemleri aslında mantıklı
olmasa bile bu düşünceler hakkında bir şeyler yapmaları gerektiğini hissedebilirler. Örneğin,
en sevdikleri kıyafeti giymediklerinde kötü bir şey olacağından endişe duyabilirler. Bazı
çocuklar, onları görmezden gelmeye veya yok etmeye çalışsalar bile düşünceler ve belirli
eylemleri yapma dürtüleri devam eder. Çocuklar, istenmeyen düşünceler ve düşünceler
nedeniyle yapmak zorunda olduklarını hissettikleri davranışlar sık sık meydana geldiğinde,
gün içinde çok fazla zamanlarını aldığında, aktivitelerini engellediğinde veya onları çok
rahatsız ettiğinde obsesif-kompulsif bozukluk(OKB) tanısı alırlar. Bu istenmeyen ve rahatsız
eden düşüncelere obsesyon, bu rahatsızlığı gidermek için yapılan davranışlara kompulsiyon
denir.
Obsesyon ve kompulsif davranış örnekleri şunlardır;
Tekrar tekrar ortaya çıkan ve kaygı veya sıkıntıya neden olan istenmeyen
düşüncelere, dürtülere veya imgelere sahip olmak,
Bir şeyi tekrar tekrar düşünmek veya söylemek zorunda olmak (örneğin, saymak veya
kelimeleri sessizce veya yüksek sesle tekrar tekrar söylemek),
Bir şeyi tekrar tekrar yapmak zorunda olmak (örneğin, el yıkamak, şeyleri belirli bir
sıraya koymak veya bir kapının kilitli olup olmadığı gibi aynı şeyleri tekrar tekrar
kontrol etmek),
Bir takıntının ortadan kalkması için tam olarak uyulması gereken belirli kurallara göre
bir şeyi tekrar tekrar yapmak zorunda olmak.
Obsesif düşüncelerin içeriği çocuğun yaşına göre değişebilir. OKB’si olan daha küçük
bir çocuk, kendisine veya bir aile üyesine zarar geleceğine dair obsesyona sahip
olabilir, örneğin hırsızın kilitli olmayan bir kapıdan veya pencereden içeri girmesi.
Çocuk, ebeveynleri uyuduktan sonra kaygısını hafifletmek için evinin tüm kapılarını
ve pencerelerini kompulsif bir şekilde kontrol edebilir. Daha sonra çocuk, son kontrol
ve kilitleme sırasında yanlışlıkla bir kapının veya pencerenin kilidini açmış
olabileceğinden korkabilir ve daha sonra kompulsif bir şekilde tekrar tekrar kontrol
etmek zorunda kalabilir.
OKB’si olan daha büyük bir çocuk veya genç, mikrop veya kirli yiyeceklerle hasta
olacağından korkabilir. Duygularıyla başa çıkmak için çocuk “ritüeller” (tekrarlanan bir
davranış veya aktivite) geliştirebilir. Bazen obsesyon ve kompulsiyon birbirine
bağlıdır; “Kontrol etmeyi veya el yıkamayı bırakırsam bu kötü şeyin olacağından
korkuyorum, bu yüzden hiçbir anlamı olmasa bile duramıyorum.”.
OKB, %1-3 oranında görülmektedir ve erkeklerde kızlardan daha sıktır. Başlangıç
yaşı sıklıkla 9-10 yaştır. Ancak 6-12 yaş arası herhangi bir yaşta da görülebilir. Bu
çocukların çoğunluğunda, en az başka bir psikiyatrik bozukluk eşlik etmektedir. OKB
en sık tik, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, depresyon, kaygı bozuklukları ile bir
aradadır.
Tanı, çocuk ve aileden edinilen bilgilerle konulur. Önemli olan bu çocukların bu
belirtiler sebebi ile kaybettikleri zamanın süresi, yaşadıkları endişenin şiddeti ve
bunun hayatları üzerindeki etkisinin boyutudur.
Çeşitli araştırmalar bazı beyin bölgelerinde yapısal ve işlevsel farklılıklardan
bahsetmektedir. Ayrıca beyinde çeşitli nörotransmiter sistemlerinin bu belirtilerde rolü
olduğu bilinmektedir. Genetik faktörler çok önem taşımaktadır. Aile bireylerinden
birinde OKB tanısı olması çocuk için de risk faktörü taşımaktadır.
Bu çocuklarda belirtiler baştan sinsice vardır, ebeveynler de bu çocukların
takıntılarına iştirak ederler. Örneğin, tuvalet temizliğini yapmaları, kapıya
dokunamıyorsa dokunmaları, bazen yardım amaçlı ve çocuğun kaygısını azaltmak
için yapılan bu eylemler zamanla takıntıların artmasına neden olur.
Çocuklar ve ergenler genellikle OKB’leri hakkında utanç ve mahcubiyet
hissedebilirler. Birçoğu bunun deli oldukları anlamına geldiğinden korkar ve
düşünceleri ve davranışları hakkında konuşmaktan çekinirler. Ebeveynler ve çocuklar
arasındaki iyi iletişim, sorunun anlaşılmasını artırabilir ve ebeveynlerin çocuklarını
uygun şekilde desteklemesine yardımcı olabilir.
OKB’li çocukların çoğu, psikoterapi (özellikle bilişsel ve davranışsal teknikler) ve
serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’ler) gibi belirli ilaçların bir kombinasyonu ile etkili
bir şekilde tedavi edilebilir. Aile desteği ve eğitimi de tedavinin başarısı için önemlidir.
Çocuk ve ergen psikiyatristlerinden yardım almak, hem OKB’nin yarattığı karmaşık
sorunları daha iyi anlamak hem de tedavi almak için önemlidir.