Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), çocuklarda ve yetişkinlerde görülebilen bir nörogelişimsel bozukluktur. DEHB’nin temel belirtileri genellikle dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüselliktir. Bu belirtiler kişilerin günlük yaşamlarını ve işlevlerini olumsuz yönde etkileyebilir.Çocuk ve ergenlerde %5-13 oranında görülmektedir. En sık görülen çocukluk çağı psikiyatrik sorunudur.
DEHB Tanı kriterleri
Amerika Psikiyatri Birliği sınıflama sisteminde yer alan belirtiler;
1- Dikkat Eksikliği;
Detaylara dikkat etmekte zorluk çeker veya dikkatsizce hatalar yapar,
Oyun aktivitelerine veya kendisine verilen görevlere dikkatini vermekte
güçlük çeker,
Onunla konuşurken dinlermiş gibi görünmez,
Talimatları sırası ile izlemekte güçlük çeker ve uğraştığı şeyi bitiremez,
Görev ve faaliyetlerini düzenlemekte güçlük çeker,
Fazla miktarda zihinsel çaba gerektiren görevlerden kaçınır (örn: okul
ödevi, ev ödevi vs),
Katılacağı faaliyetler için gerekli şeyleri (malzemelerini) kaybeder,
Etrafta olan diğer şeylerden dikkati kolayca dağılır,
Günlük faaliyetlerde unutkandır.
2- Hiperaktivite ve Dürtüsellik;
Elleri ayakları kıpır kıpırdır veya oturduğu yerde kımıldanıp durur,
Sakince oturması istenildiğinde bunu sürdürmekte güçlük çeker,
Öyle yapmaması istendiğinde etrafta koşuşturmaya veya çevresindeki
şeylere tırmanmaya devam eder,
Sessizce oynamakta güçlük çeker,
Sürekli “hareket” halinde veya “motor takılmış ” gibidir,
Aşırı derecede konuşur,
Sorular daha tamamlanmadan yanıtını yapıştırır,
Grup faaliyetlerinde sırasını beklemekte güçlük çeker,
Kişilerin konuşmalarını böler veya diğer çocukların faaliyetlerine müdahale
eder.
DEHB yaş gruplarına göre nasıl görünür?
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), çocukluktan ergenliğe her gelişim sürecinde
kendisini farklı şekilde gösterebilir. Her gelişim döneminde çocuk, ergen ve ailelerin yaşadığı
zorluk farklı olabilir.
Oyun Çağında DEHB: Oyun çağındaki çocuk oyunlara ve aktivitelere yeterince odaklanamaz
ve sık sık etkinlik değiştirir. Sürekli hareket halinde olabilirler, yerinde durmakta zorlanırlar.
Aceleci davrandıkları için kazaya maruz kalma riskleri yüksektir. Risk alma davranışları
yüksektir. Sosyal ilişkilerde zorluk yaşadıkları için arkadaşlarıyla uyumsuzluk gösterebilirler.
Okul Döneminde DEHB: Derse odaklanmakta zorlanırlar, ödevleri unuturlar. ve görevlerini
yerine getirmekte güçlük çekerler. Sınıf içerisinde genellikle oturmakta zorlanır, sık sık
konuşur ve arkadaşlarının dikkatini dağıtırlar. Kurallara uymakta güçlük çekerler ve arkadaş
ilişkilerinde sorunlar yaşarlar. Günlük programlarını organize etmekte zorluk yaşarlar ve sık
sık eşyalarını kaybederler. Yazılı sınavlarda sık sık hata yaparlar. Genellikle yalnız başlarına
ödev yaparken zorlandıkalrı için ebeveynle daha iyi ders çalışırlar. Ebeveynler genellikle her
konuda çocuklarını uyarmaktan yorulurlar ve sabahları uyanma, servise yetişme gibi
konularda zorluk yaşarlar.
Ergenlikte DEHB: Çocukluk döneminde başlayan dikkat sorunları ergenlikte de devam eder.
Ancak bazı bireylerde beyin gelişimi ile bu sorunlar azalır. Genellikle ergenlikte aşırı
hareketlilik azalır, ancak huzursuzluk, sinirlilik ve gerginlik devam eder. Tedavi edilmeyen
ergenlerde riskli davranışlar, madde kullanımı ve suç işleme eğilimleri artar. Tedavi
edilmemiş DEHB’li ergenlerde depresyon geliştirme ihtimali yüksektir.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun oluşumunda hangi faktörler etkili olur?
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi
sonucu ortaya çıkan bir durum olmasına rağmen, DEHB’nin genetik bileşeni oldukça
güçlüdür. Araştırmalar, DEHB’nin genetik faktörlerle ilişkili olduğunu ve genetik geçişin
oranının %60-90 arasında olduğunu göstermektedir. Bu, DEHB’nin sadece genetik bir
yatkınlık ile değil, aynı zamanda birçok genin ve çevresel faktörlerin etkileşimiyle ortaya
çıktığını işaret eder.
DEHB’nin gelişiminde etkili olabilecek bazı çevresel faktörler arasında; erken doğum veya
düşük doğum ağırlığına sahip olma, hamilelik sırasında annenin sigara içmesi, alkol kullanımı,
hamilelikte tarım ilaçlarına maruz kalma veya çocukluk döneminde aşırı düzeyde kurşun
maruziyeti de risk faktörleri arasında yer alır.
Bu faktörler, genetik yatkınlık ile etkileşerek DEHB’nin ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir.
Her bireyin durumu farklıdır ve genetik, biyolojik ve çevresel etkenlerin birleşimi DEHB riskini
belirlemede rol oynar.
DEHB Tanısı Nasıl Konulur?
Çocuk ve ergen psikiyatristi, aileden alınan detaylı bilgi sonrası çocukla yapılan görüşme ve
öğretmenlerden edinilen detaylı bilgiler ile DEHB tanısı koyabilir. Kesin bir laboratuvar
incelenmesi yoktur, ancak bazı psikolojik testler destekleyici veri sağlayabilir. Doktor ihtiyaç
duyarsa başka hastalıklardan ayırt etmek için tıbbı tahliller isteyebilir, ancak bu her kişide
farklıdır.
DEHB tanısı alan çocuk büyüdükçe ne olur?
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), genellikle çocukluk döneminde daha şiddetli
belirtilerle ortaya çıkmakla beraber, yaşla birlikte bu belirtilerde farklı oranlarda değişiklik
olmaktadır. Araştırmalar, yaş ilerledikçe hiperaktivite belirtilerinin genellikle azaldığını, ancak
dikkat eksikliği, organize olamama ve dürtü kontrolü sorunlarının çoğu zaman devam ettiğini
belirtmektedir. Çocuklukta DEHB tanısı konan bireylerin yaklaşık %70’i ergenlik döneminde
de bu tanıyı sürdürürken, erişkinlikte ise bu oran %50 civarındadır. Erişkinlikte devam eden
belirtiler nedeniyle iş, akademik, sosyal ve duygusal zorluklar yaşanırken, %10’unun ise alkol-
madde bağımlılığı veya antisosyal kişilik bozukluğu gibi ek tanılarla birlikte daha kötü bir seyir
izlediği çalışmalar ile gösterilmiştir.
DEHB’nin uzun dönemdeki gidişatını olumlu yönde etkileyen faktörler; erken dönemde tanı
konması ve uygun tedavi ile belirtilerinin kontrol altına alınması, zeka düzeyinin normal veya
yüksek olması, belirti düzeyinin hafif olması, agresyon düzeyinin düşük olması ve sağlıklı yaşıt
ilişkileri, ailenin sosyo-ekonomik durumunun iyi olması, ailenin destekleyici, hoşgörülü ve
eleştiriden uzak olmasıdır.
DEHB ‘nin Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) tedavisinde bütüncül yaklaşımlar en etkili
yöntemdir. Dikkat sorunlarının tedavisi ilaç tedavisi dışında mümkün değildir. Davranışların
düzenlenmesinde ise hem ilaç tedavisi hem de eğitsel yaklaşımlar kullanılabilir. Yapılan
araştırmalar, ilaç tedavisinin %65 ile %90 arasında etkinlik gösterdiğini ortaya koymuştur.
En eski ve en sık kullanılan ilaçlar, uyarıcı(stimulan) ilaçlar grubuna aittir. Bu nedenle, “bu
ilaçların beyni uyuşturduğu” şeklindeki inanış yanlıştır; aksine, bu ilaçlar uyarıcı etki gösterir.
Ülkemizde bu grupta bulunan Metilfenidat yaygın olarak kullanılmaktadır. Uyarıcı olmayan
ilaçlar arasında ise Atomoksetin ve guanfasin bulunmaktadır ve bu ilaç da DEHB tedavisinde
etkinliği kanıtlanmış bir seçenektir.
Her iki ilaç grubunun da hekim kontrolünde, düzenli aralıklarla yapılan muayenelerle
kullanılması uygundur ve her iki grubun da güvenilirliği kanıtlanmıştır.
Güncel tedavi kılavuzları, DEHB tedavisinde bireyselleştirilmiş, çoklu tedavi yöntemlerini
(multimodal) içeren ve multidisipliner bir yaklaşımı önerir. İlaç tedavileri, DEHB’nin temel
belirtileri olan dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve dürtüselliğin kontrolünde oldukça etkilidir
ve bu nedenle multimodal tedavi planının önemli bir parçasını oluşturur. İlaç dışı yaklaşımlar
bu belirtilerin, özellikle de dikkat eksikliğinin yönetiminde sınırlı bir etkiye sahiptir. Ancak,
DEHB belirtilerine ek olarak çocukta anksiyete, depresyon, düşük özsaygı, agresif davranışlar
veya karşı gelme bozukluğu gibi durumlar da mevcutsa, aile eğitimi (ebeveyn davranış
yönetimi eğitimi) ve psikoterapi gibi ek tedavi yöntemlerinin dahil edilmesi yararlı olabilir.
Tedavi Süresi Nedir?
DEHB, birçok bireyde uzun yıllar boyunca devam eden bir durumdur. Bu nedenle, DEHB tanısı
konulan bireylerin dikkatli bir şekilde ve uzun yıllar boyunca takip edilmesi gerekmektedir.
DEHB Tedavi Olmazsa Ne Olur?
Yaşam kalitesi olumsuz etkilenir.
Kazalara maruz kalma riski artar.
Akademik başarı, bireyin zeka seviyesinin altında kalır.
Arkadaşlık ve aile ilişkilerinde sık sık problemler yaşanır.
Bu tür başarısızlıklar, özgüvenin düşmesine yol açar.
Ergenlik döneminde madde kullanma riski ve toplumsal olarak kabul görmeyen
davranışlara yönelme olasılığı artar.
DEHB İlaçları Bağımlılık Yapar mı?
Bu ilaçların bağımlılık yapma olasılığı, uzun yıllar boyunca kullanan bireylerde,
kullanmayanlara kıyasla çok daha düşük bulunmuştur. Özetle, bu ilaçlar bağımlılık yapmaz ve
hatta bağımlılığa karşı koruyucu bir etkiye sahiptir.